ahmet hamdi tanpınar
politika adamı nerde ve hangi şartlarla yetişir? ne bazı ihtiyaçlara geçici cevaplar vermek ne de telifçi bir iyi niyetle türkiye kurtulamaz. biz masallara yapışmış yaşıyoruz. meselelere ancak etinde ve kemiğinde yaşayanlar cevap verebilirler. fakat bu cins insanlar da bizden olamaz. hakikatte iki ayrı milletiz.
1. henüz idare başında bulunanlar ve onların seçildikleri muhitler, bu muhiti besleyen zümreler.
2. ancak günlük ihtiyaçlarını bilen ve onu günü gününe yaşayan kalabalık. bugün şartlar asıl kuvvetin oraya geçmesini istemiş gibi. onun mevcudiyetini duyuyoruz, o bizi şaşırtıyor ve eziyor.
bu kuvvetin kendinin bir şey yapacağı yok. kendiliğinden hiçbir şey yapamaz; çünkü hakikatlerini görmemiştir. halk henüz köylüdür ve köylü muasır insan değildir. (bizim şartlarımız içinde) kendiliğinden hiçbir şey yapamaz ama onun namına duyanlar ve görenler yapabilirler ve yapmak isterler. fakat onların da bir eksikliği var. onlar bizden değiller. acaba mahkûm muyuz?
onlar niçin bizden değil? onlar tarihi kaybetmişler. bir aksülamelde yaşıyorlar. hakikatte namına konuştukları kitleden de değiller. sefaletlerini almışlar, insanı unutmuşlar. türkülerini almışlar, inançlarını bırakmışlar. hayatlarından iğreniyorlar. zihinden seviyorlar.
biz de bu kitleye karşı böyle değil miyiz? biz de onlara karşıyız. sevmek istiyoruz, sevecek noktayı bulamıyoruz. dışardan sevmek. mühendis gibi, cerrah gibi sevmek. ne ahlak fikri, ne taassup düşmanlığı bizim onlarla böyle karşı karşıya bulunmamızın mazereti olamaz. biz hayatımızı sevmiyoruz. bir cemiyette sınıflar birbirlerine karşı bu vaziyette olursa..