13.09.2022

zafer

ahmet hamdi tanpınar

bir gün ankara palas'ta, benden yaşlı ve çok zeki tanınmış bir münevverimizle konuşuyordum. elimde bir kafka vardı. kitabı aldı, elinde evirip çevirdikten sonra yüzünü buruşturdu. benim gibi zeki bir gencin -zekâmı bilmem ama, o zaman hakikaten bana genç denebilirdi- böyle mülevves şeyleri, bu cinsten dejenere muharrirleri okumasını hiç doğru bulmadığını, fakat kabahatin bizde olmadığını, asıl kabahatin bu gibi kitapları memlekete serbestçe sokan hükümette olduğunu söyledi. hayretimden donup kalmıştım. bir lahzada 1923 inkılabından seksen sene evveline, abdülmecit han'ın kitaba ve gazeteye sansür koyduğu devre dönüvermiştik. kendisine düşüncemi söyleyince masasını bana bırakıp gitti. 

hayatta övünebileceğim tek zaferim belki budur. yani kitaptan korkan, düşünceye hat çekmek isteyen bu adamı yanımdan kaçırtmamdır.